Benim kaderim, babamdan hemen sonra yazıldı

Kara defterlere adım kazındı, ilk önce benim

Ardından fermanım hazırdı

Kristalleri çatırdadı kederimin, birdenbire hepsi ortaya saçıldı

Hüznümün sürüngen ayakları, hiçbir coğrafyada peşimi bırakmadı

Çizmiyorum satırların altını, saymıyorum saatlerin dakikalarını

Koparmıyorum takvim yapraklarını, baharların da bir anlamı kalmadı

Derken… Anlatılan hani gazellerde, denk geldim levlâke

Tüm şanıyla kuruldu şah beyte öylece

Yeminler etmiştim kendimce

Eğer bir daha kalem elime değerse kopsundu parmaklarım

Damarlarımda kanım aksındı hece hece

Ben şair değilim, olamadım da

Vuruldum, bir gözleri şehlâya

Düşlerimi tamir edebilirim, bir bakışıyla

Kaderimle barışabilirim, takılmam kederin tuzaklarına

Ve hikayeli şiirler yazabilirim ona dair

Düşsün cennet pâyına, sen at adımlarını

Yeniden konsun sevabın adı

Yansın İbrahim’in ateşi

Harlar odun taşısın bu cehenneme

Yüzünü göremediğim o bir günde

Gülden bahçe serilse önüme ne çare

Kulağımda Milad Derakhshani - To Maro

Herkes gitsin, sen kal… hiç gitme