şiirimde kuru gül defteri rüyaların hep bahar

gençliğim puslu pişmanlıklar haritası.


başımı diyorum koysam dizlerine

dizimde sakladığım yarayı anlatır mısın?


alalım diyorum gönülleri gönlünle çıkasım var yola

gözlerinle ayan etsen sırrı görebilir miyim?


özledim diyorum sarılasım var ölesiye

o rayihanı içerek ağu gibi ölebilir miyim?


rüya diyorum melekler diyorum gel

aynı rüyada kanatlı meleğim olur musun?


sabah diyorum müezzin ünleyecek az sonra

kanatlarını açıp yurduma uçacak mısın?


gözlerini diyorum kapasam ellerimle

kekik sinmiş kokumdan tanır mısın?


avuçların diyorum coşkun ırmak

susuzluğuma âb-ı hayat olur musun?


göğsüne diyorum yaslasam şubat görmüş başımı

muştu saçan ellerinle saçlarıma bahar olur musun?


Ellerin kınasına sürsem çatlamış dudaklarımı

Kana kana içsem, susuzluğuma saki olur musun?


avuçlarını Mevla'm, yar su içsin diye mi yarattı güzel?


Bu gökyüzü çok ağır benim gönlüme

Sen diyorum gökyüzü olur musun gönlüme


kurban diyorum ismail diyorum ibrahim ve koç

bayramıma mübarek olur musun?


şiir diyorum dudaklarından süzülen keskin kılıçtır

tâcı bilmezsin, taht yurdundur senin.


yürüyelim diyorum tahta bir sandal hep beklesin

kayboluruz belki sen deniz olursun ben sandal


sen açarsın kucağını ben salınırım koynunda

bir geceye gider bir yarına koşarız takvim gibi

ben anne olurum sen meryem bîgünah

akşam sofrasında bir melek görünür bir sen

bir sen görünürsün içim dışım melek olur.


sen diyorum gerdanında paslı kolye ben

gök çatlayıncaya unutur musun?


gök mü çatladı yoksa kıyamet mi bu

şerha şerha arz'ı dolduran nefesin bu


içim diyorum naftalin kokusu gök sağır

kayboldum sana çıkan yolda.