Ah! Benim güzel kanaryam

Bir kuş uçuşu gibi gidiyor sözcüklerim o meftun derinliğe

Kanatların serpilsin kokusu kalsın üzerimizde

Hani bazen insan kaybolurya öyle istedim bende

Kendi yaratımımda kaybolmayı kendimi kaybetmeyi kendimden çıkmayı

Ve şimdi geriye kalan toprağın üzerine bir çiçek ektim

Yine geliyor bahar ilkin de açıyor güller ve sarı papatyalar

Manolya Manolya söyle bana kimsin sen?

Ne meçhûliyetlidir sesin, güzelliğin âmâk-ı hayâl

Kelebeğim kanatlarını açmış bak Anne! Yüreğimden uçmuş bir parçan

Ait olduğum yerim sanki tüm doğa, yeryüzü ve gökler yuvam

Nede olsa birimimizden almısız birşeyler suyundan, havasından, toprağından o güzel yurdumun

İnceden bir sızı kalır hâlâ içimde eğer öyle olmasa çok mutlu olsaydım her seferinde yazamazdım mesela

Aşığım hâlâ kelimelere odasına ilham denilmiş yeryüzünde ve bir mum ışığında güneşi tutuyordum avuçlarım da

Daha iyiyim daha iyiyiz daha iyiye gidiyor artık ben barıştım onunla her kavgamızdan her sessizliğinden önce

Nasıl ayrı kalabilir ki insan kendine ama ben ayrılmak istemiştim.

Üzerine tablolar inşâ ettiğim bir karalamaya dönmesin toprak bedenim, o silik çizgilerine çiçeklerimi ektim

Döner batar dikenleri yine bana ama ben severim kucaklarım onu her gül açışında.