Önemsiz gibi davrandığım şeylerin ağırlığında ezilmek gibi kaygılarım var. Yazmaya üşendiğim problemlerim, kendime ettiğim bulduklarım var. Sonrası birilerine çıkan gereksiz ilişkilerim, kafamda abarttığım kişilikler var rehberimde. Yazık etmekteyim her geçen gün kendime ve hatta farkındalığıyla durumumun içim çürümekte. Her şey ters gitmiyor tabi yürürken mırıldandığım şarkılar var. Öylesine geçerken başını okşadığım kediler var arka mahallede. Omuzlarımı titreten bir ağlamam yok belki ama çok yük var. Kendime yüklediğim, başkalarının yüklediği, beraber koyduğumuz bir takım yükler. Herhangi bir kimsenin anlayacağı türden dertlerim yok ama belirli insanlardan beklediğim herkesin yapabileceği şeyler var. Kimseye açıklamadan anlaşılacak yüzler takınıyorum buna rağmen göremeyen gözler var. Sizi hiç üzmeyen bir ben varken, karşımda hep hayal kırıklığına uğrayan bir ben var. Bir yerden ayrılır gibi üzülmek, önemli şeylerini yanına almayı unutarak gitmek. Söylenmeye mecali kalmamış bir sürü kelime sarf etmek gibi boşlukta. Sadece benim duyduğum yankılı bir oda şimdi zihnim ve sen de şahidisin bu gün batımının.