Zamanın geçmek ile geçmemek arasında asılı kaldığı bir ayın güncesi. Askeri temel eğitim.


Teslim olmanın en ıstıraplı anlarından biri olduğunu tahmin ettiğim bir mecburiyet. Konumun deniz seviyesine beklentilerin ise denizlerin yirmi bin fersah altında olduğu bir yer imiş burası. Yalnız gün gün yazmayı ancak dördüncü günde düşünebilecek kadar sorgulamaya uzak bir zaman-mekandayım. Saat kendi varlığını ve özgürlüğünü gece yarısına yakın 11 sularına dayadığında bu satırları kaleme alıyorum.


Yaklaşık yedi saat süren teslim olma merasiminin neticesinde ödül olarak aç ve susuz kalmak şerefine eriştik. Bireysel tecrübe yerini takımsal tecrübeye bıraktı. Koridorun ışığının mum ışığını arattığı anlardayım şu an. İlk günün izi şimdilerde yüzümde bir çiçek gibi açıyor. Aklımın ve hafızamın sınırlarının ilhak edildiği sıfır noktasına yakın yerlere kadar indiği için anlık kopukluklar yaşamak kaçınılmaz oldu.


Parçalı anlatım tarzı olayların kopuk olmasından değil hafızamın kopuk olmasından kaynaklanıyor. Gece yarısı yatakhaneye yerleştik. Mavi boncuk onda bunda değil de bende çıkınca gece 4-5 nöbetinde boncuğumu aramaya koyuldum.