sofrada nasibim eksiliyor birer birer
akşamın sisli rüzgarında çağırdığım günahlar
ellerimden tutmayan ait olmadığın yerde
güneşleri göremiyorum titrek gecede
ailede bir babanın çay içme saatinde
televizyon sesi, çay karıştıran kaşıklar
kalbinin kırık olduğunu duymayan nesiller
gece tam onikide intihar ettiler
ve ben benim işte aciz, günahkar
bu dünyada yaşadığım saatlere saydığımda
neye yarar ki ellerim titriyorsa sessiz sessiz
hıçkırık güzellemesiyle epeyce saatler
giden gidiyor şimdi gittiğinde mutluysa
gelecek sene var mı bana da bir yar huzurundan
gönlüme düşürdüğün aşkından bihaber
üşüdüğüm senelerde çaresiz titreyişler