Yoruldum, gerçekten çok yoruldum. Bir şeyleri düzeltmek için sarf ettiğim çabanın bütün her şeyi mahvetmesinden. Yaşamam gerek mi? Nefes almamın insanlara faydadan çok zararı var gibime geliyor. Bıktım insanlara bi faydam olmamasından, herkesin benden uzaklaşmasından, eski hayatımı kazanamamaktan. Deprem öncesi başarısız, aşırı sosyal, biraz serseri ama keyifliydim, arkadaşlarım vardı. Depremden sonra asosyal bir hayat yaşamaya başladım garip olan konu başarılı ama yalnızdım. Başarı için yalnızlık mı gerek? Bilmiyorum ama insan sevdiğiyle olamadıktan sonra da başarılı olmanın pek bi anlamı yok gibi. Birisine görmeden aşık olabilir misin? bence evet, onunla konuşurken daima mutlu, huzurlu, zorunda olduğun zaman ciddiyetten uzak ve çocukça olabiliyorsan aşıksın. Yaradan beni diğer insanlardan farklı yaratmış buna eminim. Gördüklerimi unutmam imkansız, her alanda istediğim başarıları elde edebilecek seviyeye gelebiliyorum. Emin olduğum diğer nokta, bu farklılığın kötü yanı da olması. Yaradan başarıma engeller koydu, elimde olmayan benim istesem de aşamayacağım engeller. Başarı merdivenlerinden tırmanırken her çeşit kazayı geçirdim, bundan kurtulmak için değiştim ama yine başaramadım. Çok düşünen, hep acı çeken, kafasının içindeki düşüncelere söz geçiremeyen bir hal aldım. Huzur bulduğum, düşüncelerimi bitiren insanı da kaybettim.

Yaşamamın bir anlamı yok buna eminim. Bir parti ayarlanacak, o gün nefesim kesilecek amacım en mutlu gününüzü daha da mutlu ve keyifli etmek. Yaşarken veremediğimi ölürken vericem. Yaşadığım Cehennemden de Yaradanadır sitemim başka kimseye değil.

Bu yazıya yakışır bir söz geldi aklıma, eklemezsem olmaz.

Yolumun üstüne bir tuzak kurdun, Birde diyorsun ki: Yürü iznim var. Cihanda kudretin her şeye hakim, beni yürüten sen, adım günahkar. Ömer Hayyam.