Sonbaharın gözyaşlarına dalıp

Yüreğime saplanan okları saydım

Bizler çok mu yalnızız? Kapandım

Günaydın hazan yine dağıldım


Tutmaya çalışırım zamanı

ama kayıyor ellerimin arasından 

İçimi sızlatan hüzünler var cebimde

Belirsiz çağlardan gelmiş gibi hem de


Sararmış yapraklar arasından görünüp

Sarar tüm benliğimi sebepsiz hüzünler

Alıp hazan mevsimine gömer bedenimi

Güneşe selam durup, kandırır birdenbire


Rüzgarları döndürür etrafımda hafif tozla

Bulutlar seremoniye hazırlanır

Kuşlar hüzünlü şarkılarını söyler

Ağaçlar saçlarını yolup ağıtlar yakar

Dağlar, dumanını tüterek 

haber uçurur her yere


Her şeyini kaybetmiş bir anne olurum

Avcının vurduğu yaralı bir ceylan 

Hüzünlü hayvanlar olurum

Hazanın benden haz aldığı zamanlar

Hazanın kurbanı olurum