Sevgili Günlük

Beklenilen hitaplardan vazgeçtim bugün; sana riyakar davranmak istemiyorum. Tek taraflı bir ilişkide sana “sevgili” diye hitap etmemi bekleme benden lütfen…


Artık sadece kendime ait olan bir yolculuğa çıkıyorum. Macera için aldığım bir karar olmasını düşünmen beni üzer. Arayış ile kaçışın birleştiği araftayım. Arayıp bulamamanın acizliği, kaçıp gidememenin öfkesi beni günden güne tüketiyor.


Elbette kötü biri değilim; ama toplumsal normlara karşı nobran tavrım beni yalnızlaştırıyor. Şunu da belirtmek isterim ki post-modern çağın getirmiş olduğu o “yalnız insan” tanımını kabul etmiyorum. Yalnız kalmayı bilmeyen insan kalabalık olamaz.


Ferrarimi satıp bilge olacağım bir yolculuk değil bu; bunu da ayrıca belirtmek isterim. Kendimi aramak ya da bulmak gibi bir gaye taşımıyorum. Yeşilçam’ın Haydarpaşa Garı’nda inip tahta bavulu ile İstanbul’la boy ölçüşmeye kalkan karakterlerinin masumiyeti de yok içimde…


Ben olmaya çalışıyorum; bunu tüm “biz” olmanın dayatmalarına karşı yaptığım için kendimi kahraman ilan ediyorum.


Tüm yüzleştirmelerin için sana ayrıca teşekkür ederim. Sen iyi niyetli bir günlüktün… Şimdi sayfayı kapatıp kendi yolumda kaybolmaya gidiyorum.

Görüşmek üzere…