21 Ağustos Cuma 2020

01.45


Bir iki adım geri çekilsen...

Dünyamdaki depremin şiddetinden,

Ruh yolumdaki dengesizlikten,

Ve zihnimdeki sarsıntıdan bihabersin.

Belki un ufak bırakılmış bir dükkandan sağ çıkan tek kalem,

Ziyan olmuş ekindeki tek sağlam meyve,

Veyahut yağmurun ilk düştüğü yerin hazinesi.

İşte kalp ritmimdeki en sakin ve huzurlu sonat,

Yoğun ve yorucu bir satırın arasındaki tek nefeslik durak,

Yaz vakti kavuran celladı içinde saklayan çarşaf,

Bir kıyıdan diğerine uzanan pürüzsüz zemin,

Ağacın altındaki yemyeşil nevresim,

Şiir kitabımdaki altı çizili hevesim,

Yüz binlerce kelime arasından en beğendiğim,

Sensin sevgilim.

Ve uçurtma kıvamındaki gözlerin,

Bilhassa elindeki marifetin,

Tecrübeden şişen eklemlerin,

Toprak gibi tazecik ve ruh kokan tenin...


Kıyametin yeli olur gözlerini kırpsan,

Ve imrenir dört milyarlık dünya.

Sekiz senenin eserini bırakan yıldızlar,

Tek gülümsemene şavksız kalır, utanırlar.

Kıvrılan dudaklarından anlasam

Ağlama müsebbibinin sevinç olduğunu,

İşte bir o zaman değişir çöl iklimim.

Ve saksıdaki çiçeğimin kökü sıkılaşır sen sulasan.

Meçhul bir suçlulukla kızılımsı yollarda adımlasa parmaklarım,

Tarifsiz bir tempoda koşmaya başlar kalp atımlarım.

Fiziki bir eylemdir sarılmak ve doyasıya çarpar,

Tenini saran ve tenimi içine alan kokun.

Fiziki bir eylem olmasa sarılmak emanet etmektir,

Can taşıyanımı sağ tarafına koymaktır diğer adı.

Hakikatin ve failin sen olduğunu bilir garam.

Sevda ki adındaki harflerin tamamı.

Bir iki adım geri çekilsen,

Bir ölü iki de yaralı.