Bir küçük çerçevede kalmış camsız,

Fotoğraf karesindeki gibi gamsız,

Sımsıkı samimi sıradan ve namsız,

Nerede o eski günler?


Çekirdeğin bardakla satıldığı,

Sohbetine herkesin katıldığı,

Bolca kahkahaların atıldığı,

Ne günlerdi o günler...


Cuma günü okul tatile girince,

Eve gelip ödevleri bitirince,

Boğulurduk bir tarifsiz sevince,

Hey gidi günler!


Haftasonu dışarlarda gezenler,

Eve gelişleri akşam ezanlar,

Yorgunluktan bir köşede sızanlar,

Geçti o mesud günler.


Saklambaç, kör ebe, ortada sıçranan,

Misket, dokuz taş, kızgın kayış oynanan,

İple atlanıp, bilyalıyla yanlanan,

Sokaklarda kalan günler.


Uçurtmanın gökyüzünden selamı,

Bisiklet yoldaşın birkaç kelamı,

En saf sevdaların sırılsıklamı,

Hatıralarda yaşayan günler.


Manevi dünyamızın enlemi,

Şu faniliğimizin ünlemi,

Tekdüze ömrümüzün anlamı,

Geri gelmeyen günler!


mecruhi