günlerden bir gün varmış
biri varmış
bu biri çok ama hiç tınlamazmış
ne varlığı ne yokluğu
ne onu ne bunu ne de kendini anlamlandıramazmış
doğduğu güne lanet edermiş çoğu zaman
çoğu zaman da şükredermiş büyüdüğü güne
istemezmiş yaşlanmayı hep istermiş çocuk kalmayı
günübirlik gezileri, günübirlik kişileri hatta ilişkileri severmiş
hazır değilmiş çünkü
çünkü neye, çünkü niçin, çünkü neden hazır olması gerekiyormuş ki
biri gider bini gelirmiş; anlayacağınız elini sallasa beş biniymiş
güzel günler geçirirmiş her günü ayrı güzelmiş
bir gün çimlerde diğer gün kumsallarda diğer günlerse farklı kıtalarda
hiç sormazmış ama acaba? hani acaba diye
acaba
bu satırları yazan eller, bu tuşlara dokunan parmaklar bir gün bana da dokunur mu?
peki yazan düşünmüş mü bu satırları yazdığım bir gün bu satırları okur; beni tanır mı?