günlerden herhangi biri

uzak görünen, oldukça yakın

zaman akşam saatleri

ama güneş kaybolmaz o gün

davul sesleri gelir kulaklarımıza

bir çocuk bandosu geçer sokaktan

ayak ritimleriyle kafiyeli kahkahalar işitiriz

bağırırız, belki bir gün

belki bir gün gözlerimiz kör olmaz

duyduğumuzu sandığımız kahkahaları görmek

tiz sesler yerine kahkahaları görmek

düğme ilikleme sesleri ardından 

boğazını temizleyen adamları işitmek

kör gözlerle görememek evet

ama belki de sağır kulaklarla işitmek

bakın, derler

bakın insanlara ve hayallerine 

umutlarına bakın, derler kör olduğumuzu bile bile

güneş kaybolmayan o gün

panzehir verse beyaz bir kuş

baksak insanların hayallerine

umutlarına baksak

korkunç manzaralar mı görürüz öyle olsa

çocuk bandosunu yürürken görür müyüz 

sokak başındaki darağacına doğru

heyulaların beklediği o geniş meydana doğru

sağırken duyduğumuz kahkahaları görünce 

nefret eder miyiz dünyadan 

o gün, güneş kaybolmayan o gün

balona binip Berlin'e gideriz

insanları izleriz yukarıdan 

çekiçler duvarı yıkarken izleriz hepsini

düşer miyiz aşağıya kör değiliz diye

yoksa tutunur muyuz birbirimize sıkı sıkıya

umut eder miyiz, bir gün herkes görse 

yoksa pişman mı oluruz gördüğümüze

günlerden herhangi birinde

hep birlikte umut eder miyiz

sen, ben, onlar bakar mıyız yüz yüze

yüzlerimizdeki lekeleri siler miyiz

yoksa daha fazla mı kirletiriz

günlerden herhangi biri, belki

belki hayalden ibaret değildir görmek


rüya mı olur kabus mu

kahkaha sesi diyenlere güvenmeyip

baksak kendi gözlerimizle