Arı Kovanı
Aşağıdaki ardiyenin girişinde geçenlerde bir minicik arı yuvası görmüştüm. Kapının üst eşiğinde duruyordu. Hayranlıkla seyrettim. O kapı kullanılan bir kapı ama yine de ellememiz gereken de bir yerde değildi yuva. Bir süre izledim. Günler geçtikçe yanından geçerken bakıyordum. Yuvada değişimler vardı. Artık ikinci katman örülüyor, yuvarlak daha da sağlam hale getirilmeye çalışılıyordu.
Günler sonra ev sahibimizin uzun zaman sonra ardiyeye giriş sesini duydum.
Sonra, işe giderken yuvanın yere düşmüş olduğunu gördüm. Baktım, yuvanın olduğu yerde arı yuvasını arıyor. Burnunun ucuyla inanamayarak ve anlayamayarak. Kapı eşiği olduğu için de geri koyacak bir alan yok.
Yuvayı yerden aldım, içi doluydu. Muhtemelen yavrular vardı. Kenara koydum. Kapının kenarına. Belki bulur diye. Eve döndüğümde yuva koyduğum yerde değildi. Çimlerin üzerine atılmıştı. Üzerine basılmış, ezilmişti.
Bir süre anlamaya çalışarak baktım.
Hiçbir şey yapamadım. Ağladım.