Günün sonu, düştüğüm bir yer aslında.

Aynı kalamıyorum. Umudum yeni değil.

Kendimle ne yapacağımı bilmiyorum, geleceğimi öngörmekle bitiyor dakikalarım ve hep sayıklamalar 'artık' kalıyor geriye, başlayamadığım her şey düşmanlaşıyor.

.

Hiç bitmeyen bir hüzün var içimde, çürük cümleler kuruyorum bu yüzden; ruhuma iyi gelmeyen düşüncelerden ayrık değilim hiç.

Ne yapacağımı bilseydim de hiçbir şey yapmazdım gibi, günler... Neşem uzun sürmüyor, hüznüm de bitimsiz değil; sadece biçimsizim, bir cisim olsaydım bu ne acaba derlerdi benim için. Kötü düşünüyorum hakkımda ardından iyi düşünüyorum ardından hiç düşünmüyorum kendimi ardından başka bir insana dönüşüyorum ardından zaman değiştiriyorum ardından yer değiştiriyorum ardından yüz değiştiriyorum ardından sürüngenleşiyorum ardından leş yiyorum ardından saf değiştiriyorum ardından kendimi seviyorum ardından kendimi hiç sevmiyorum ardından bütün bunları tek kişi olarak anlıyorum ardından suçluyorum

ardından ardımda hep biri var ardımdan geliyorum kendimin başka biri olarak. İyi değilim demek de içimden gelmiyor çünkü kötü değilim demek de içimden gelmez. Nasıl tanısam kendimi, bence bayağı yaşadım çünkü artık bir yaşlı olmalıyım ya da yerli olmalıyım köküm sadece şuraya kadar demeliyim, diyor bini içimde binim bir yerde ben diyor, ben senim. Kendimi dinlemek sağır edici. Bir türlü zamana yayamadığım bir sesim ve ötekileri öbürleri ve bize dönüşen sayıklamalar uyurgezerlik karabasan saçmalıklar yatırımlar kaldırımlar ayakkabılar çam ağaçları ve mezar. Dar biriyim. Kendimi dinlemek suçlayıcı. Silgim, garip bir örüntüyüm kalp çarpıntısı ve kanım aktığında akacağı varmış diyorum cümleyi bölerek zaman değiştiriyorum hem şimdiyim hem geniş ama dar biriyim dedim. Yaptığım şeylerin anlamına inanıyorum hemen son veriyorum. Günün sonu düşmek çünkü.

Dua ederdim. Şimdi etmiyorum. Bundan mı? Yardım isterdim Tanrıdan şimdi istemiyorum... Hınç değil bu. Bir his ve hep değişir. Bu benim bunlar benden bu kelimeler bana ait diyen biri vardır içimde elbet ben onları tanımıyorum. Kendimi dinlemek yan kesici. Dua ederdim köküm görünürdü gözlerimden belirgindim kendimi dinlemek huzur verirdi. Anlatamadığım bir yanma hissi var günün sonu hep düşmek aslında. Doğdum ve bana iyi gelen bir hissi seçmedim seçemedim ya da hiç önemli değil. Olmaması önemli, gerçekçiyimdir. Kendimi bilerek insanların yoğunlaştığı yerlere yürütüyorum, ayaklarım birbirine dolanmasın diye alıştırıyorum kalabalıklara niye böyle oldun sayıklamalarıyla. Kendimi dinlemek sağır edici. Dua ederdim ve hâlâ seviyorum... Hınç değil, his. Kötü bir his demiyorum çünkü ona kötü bir his demek onu yüceltici.