Şehrin öte yanından,

Bir selayı şakıyor göçmen kuşlar.

Ayrılık kasveti, makama şevk katıyor,

Dinledikçe dinleyesi geliyor insanın…

Sabaha kadar, analım ölüyü.

Belki de müezzin bir yakını merhumun,

Bu denli yanık okur, ağıta çalan övgüyü.

 

Benim gibi gurbetlikler,

Bakamaz şu koskoca semaya.

Dar aralığıyla gözlerinin,

İçemez efsunu kana kana…

Kulaklarımda bir elem tadı,

Dostlarımdan yadigâr eflatun büyü.

Meskenimden haberdar mecalim,

Öz dilimi unuttum.

Elemce olur mu riya,

Eşliğinde bir izbe rayiha.

Kaldırırsa sırtından çelik örtüyü,

Cesaret edebilirim duaya.

Umarım bu ateş düşmemiştir yurduma.