farklılıklara sarılmak.

ruh da birazcık müsaitse,

yeni denenen her içki cennetten çıkmadır.


değişime alışmak.

kara bulutlar fırtınaya neden olmasalar bile,

karamsarlığa sürükler insanı.

ne de olsa karalar bi'kere,

lüzumsuzca ordalar 

ve sömürmüşler tüm beyazı.


güneş aynı güneş sabahları,

görebilene ay da parlar.

yere düşecek gibi sanki yıldızlar

sokak lambalarındaki kibre de bak,

gören kendi yarattı zannedecek aydınlıkları.


ağaçlardan yapraklar dökülüyor,

sorasım geliyor her seferinde,

sonbahar gelince çaresiz mi olursunuz,

yoksa çaresizliğinizde mi gelir sonbahar?

belki cevap iklimler ya da mevsimler değildir.

sonuçta her canlı dökülür kendinden biraz,

her canlı biraz eksilir.


rüzgarlar baharı iyi hatırlar gene de

ilkine sonuna bakmazlar, 

çiçeklerden anlarlar.

bir an bile umutsuzluğa kapılmazlar;

zira açıyorsa elbet solarlar, 

solanlar da bir gün açarlar.



orası biraz da mevsimlerin bileceği iş;

geçmiş ve gelecek bütün baharlar.