Bir insanın en büyük yaraları, en büyük sıkıntıları hep ailesi yüzünden çıkar. Hep bir dert, hep bir sorunun içinde kendini bulma durumu... Ah dedirtir insana içi yana yana, bilirim. Bitmek bilmeyen sorunlarda nefesin hep biraz tükeniyor, gücün hep biraz daha sömürülüyor gibi geliyor, bilirim. Sürekli yaşanan saçmalıklar insanı sinir strese götürmekten de öte hayata, kendisine, etrafına karşı var olan bakış açılarını da mahveder.

Seni hiç istemeyeceğin eşiklere, hiç istemeyeceğin raddelere getiriyor bütün bunlar; nefes alıp yaşamak isterken tekrar tekrar tükendiğini görüp ölüyorsun. Ve yine de yaşaman gerekiyor, biliyorum.

Ama biz her şeye rağmen yaşamak için, vazgeçmemek için var olan insanlarız. Biz; yaşanan her şeye rağmen kendi değerimizi bilen insanlar olarak yaşamayı hak ettiğimizi, alacağımız zerre nefesin dahi kendi şifamız olduğunu bilerek elinden geleni yapan, yapması gereken insanlarız.

Kendi elinden tutman, kendi eline, kendi kalbine sıkı sıkı sarılman gereken günler bunlar. Stresi ve siniri kalbinin, ruhunun ve bedeninin hak etmediğini tekrar tekrar kendine hatırlatman gereken günler bunlar. Bunları yapmaktan asla vazgeçme, ben vazgeçmeni istemiyorum, ne zorluk yaşarsan yaşa yine nefes alabilmek için bir yol olacak senin için. Yine yaşayabilecek bir hayat yaratılabilir senin için. Umut, inanırsan içinde sonsuz bir yaşam sunar sana...