Uyan ve aynaya günaydın de. Kahve bardağının yarısı boş ya da yarısı dolu. Tutacağına emin olduğun sözleri hatırla ve akşam yatağında çığların düşüşünü izle planlarına. Her Pazartesi hayal kırıklığı hakkına sahipsin.

İşin, evin, okulun, hiçliğin ve her şeyin yolundasın, cam kenarında oturabiliyorsan şanslı say kendini. Anlamsızlığını hisset yaşamın, derin bir nefes al ve bu yolculuğun evin olduğuna ikna et kendini herkes gibi. Her salı kendini kandırma hakkına sahipsin.

Göğsünde bir ağrı var hatıralarında bir kırılmışlık. İnsanların arasında yalnız ve kalabalık hisset. Belki de anksiyete başlangıcı. Kurtulmak istediğin soruları ve hisleri yok say. Her çarşamba benliğini uyuşturacak bir ilaç alma hakkına sahipsin.

Çaresizlik kuşattı bedenini, fikrini, yaşamını. Sıkıştır bir günü yirmi dört saate, duraklar da varılacak yerler de belli. Sistemdeki küçük bir noktasın hatırla ama baş kaldırabilirsin. Kulağında bir ses, yalnızca duvardaki başka bir tuğla… Zihnindeki fanteziler canlı tutmaya yetsin bugünü. Her perşembe kuralları yıkma hakkına sahipsin.

İhtiyacın var, daha iyisine sahip olabilirsin, mükemmel hayatlar, ruhlar, bedenler satın alınabilir en azından maskeler satışta. Koca bir reklam panosu sokaklar ve sen yetersiz hissediyorsun. Elindeki poşetlere tutunarak sağ çık sadece. Her cuma mutsuz olmak hakkına sahipsin.

Elinden geleni yapmaya çalış ya da tatlı bir tembellikle uzan çimlere. Ayırt edebileceğin tek bir fark yok, seçimlerin hepsi aynı rengin başka tonu. Etrafındaki insanların acısını ve ağırlığını düşünmeyi bırak, kaçak bir mahkûm olduğun hayalini süsle. Bir yangının ortasındasın ama yıldızların güzelliği gözlerini kamaştırıyor. Her cumartesi bencil olma hakkına sahipsin.

Özgürlük seni öldürebilir, akşamdan kalma bir sabah bu. Zamanı kaybetmiş gibi hisset ve koşarak takvimden bir sayfa kopar. Hayatlarımızı ve zamanı düğümleyen gizli bir mekanizma var. Düzenin konforundan vazgeçmek zorunda değilsin çünkü her pazar yeniden başlama hakkına sahipsin.