Ölüm şimdi kaldırımları dolduran yalnızlığımda,
omzuma yük bir tüy.
Uçmasını dilerken
ve uçmasın diye sendelerken,
nefesimi tutup atıyorum çarpık adımlarımı.
Ağırlığından hafifliyorum ve
yok sayıyorum dağınık başımı.
Yıldızlar aydınlık gökyüzünde
kararmaya çalışıyor.
Yakalıyorum.
Ruhumun yamalı aynalarında,
rüzgarın kırılganlığında dalgalanıyorum.
Yırtıp attığım keskin dizelere anlattım
köşeli düşlerimi.
Yanaştı vazgeçilmiş üstü karalı kelimeler
ama asla bir olup birleşmedi.
Kabullendim ve eledim içimde,
tutulmayan sözler gibi
hâlâ var olan cümleleri.
Bütün yılgınlığımla
vazgeçtim düşünmekten arafı bile.
Dün gece çocukluğumu
uyuttum dizlerimde.
Işıltılı gözlerinden kaçırdığım
buğulu gözlerimle.