Ölenin ve yaşayanın mutlak çelişkisinde,

karanlığı evlat belleyenlerin gezinirken

Hakikat, sonsuz ve ince uzun iki duvarın arasında.


Çeperin dışında ki maketten ağaçların gölgesi,

Kül edip yakacaktır sizi güneşin sıcak öfkesi.


Yüzyıllarca her eksenden daraltılmış gerçek olan.

İstenç köleliği yaratmış o şanlı şanlı gezinen bir çift ayak.


Kuvvetiniz yeter mi bu seti aşmaya,

Ciğeriniz yeter mi merkezinde sadece siyahın bulunduğu çekirdeğe koşmaya.


Sinesinde barındırdığı anlam çabası köprü oluşturmuş sonu yokluk olan varlık,

Yukarıda yürüdüğün yolda değil aşağıda akan suda boğul.


Bir çift feryadın tsunamisiyle oluşturur ezgiler en güzel susmaları,

Çürüklüktür varacağın yerde sakladıkların.