ısırdım uykumu zorlayan ham bir hüznü
nemli bir gece vakti düşlerim kamaştı
yıldızların çokluğundan baykuşlar ürktüğünde
kalkıp içimin tenha yerlerinden yalnızlığım
kafamdaki çokluklara inat yanı başıma yanaştı
günleri yordum bitiş çizgisi olmayan koşularla
terledim
terimi bahar yeli değmiş kumaşlara sildim
düştüm yine gökteki ayı ağartan karanlığa
gözümde toplanan bulutlar gökyüzüne karıştı
çok sonradan düşündüm kaygısız uykuları
acıya inat bir gülüşü düşledim omzumda
gündüz yaşanan kabuslarla uzayan gecede
uykulara yasaklı bir sabaha karşı
bir esiriklik halinde ayrıldım
anason vurgunu hafta sonlarından
gelebilmek için kendime yeniden
ben de geçtim
sendikasız bir işçi olan dedemin
kısacık kollarını kıran mıcır yollardan
söz ettim kendime yol boyu
su zeytinlerinden kıyıya dik uzanan dağlardan
ak yazmalı al basmalı mevsimlik işçi kadınlardan
neye benzediğini unuttuğum çiçek adlarından
meğer hiç haberi olmaz mıymış insanın
kendine bakarken içindeki kuytuluktan
gözünün uzaklara daldığından
Oysa ayak diretsek, vazgeçmesek
Hesapsız sevmelerden ve gülmelerden
Yıldızları kim çalabilir ki bu gece gökyüzünden?
şimdi hangi heceye varsam kaçıyorum düşlerimden
ağlayan birinin hüznü değil öfkesi sarmalasın gayrı beni
neyim varsa kavgaya sevdaya ve gülmeye dair
mart ayında açılmış bir sardunyanın hışmıdır
bembeyaz bir gece ne kadar koyuysa gözlerinden
ay ışıklı bir gece bile
düşlerimin gölgesinde kalır
Cevahir
2022-05-15T03:06:33+03:00Teşekkür ederim sizin de yüreğinize sağlık.
Server Fethi
2022-05-15T00:04:45+03:00Şiirlerinizi beğeniyle takip ediyorum. Kaleminize sağlık.