Senin yanında her çiçek güzelleşir

Her şarkı daha bir içten duyulur kulaklarda

Bir ışık alev alır sokağının başında nedensiz

Hayallerimden çıkarmaya çalıştığım bu şehir

Bir kez daha yener beni

Kaybolduğum her saniyede

Götürür beni hep aynı yere

Ben şimdi binlerce kez seni unuttuğum

Herhangi bir kırık gecede

Sabah sana uyanıncaya kadar

Çaresizce mavi melekler peşinde koşacağım

Yorulunca dinlenmek için

Birkaç saniye de olsa adını geçireceğim içimden

Ve o isimi tekrar edince

Şu gürültüler karanlığında

Kendimi gömmek istediğim eğreti saatlerde

Gelip yine yerleşeceksin yüzüme

O ince tebessümün altında

Kaç tane acı var, kaç tane sonsuzluk

Seni sevdiğim kaçıncı renktir bu

Sıkı sıkı tutunduktan sonra o birkaç saniyeye

Yavaş yavaş bırakacağım zamanı

Kayıp gitmesini izlemek sabaha bir adım

Yeni nefeslere heves demek

Taşlamak istediğim gencecik hüzünler

Geçemediğim o zamansız sınavlar

Söyleyemediğim ve ara ara gelip

Benimle dalga geçen o afili cümleler

Bir yol açıyor gecenin ve sabahın arasında

Bu bilinmeyen, kayıp zamanlarda da

En çok ezberlediğim saniyelerde de

Bir cumartesi gününün en sıcak

Ya da cumanın solgun ayazında

Haziranın kırmızı merhabası

Belki de ocak ayının sızlayan vedası

Zorlarken ve üstüme gelirken

Üstelik bütün o harika zamanların şairleri

Unutulmuş şehrin tanrıları

Pazar gününü sayıklayan çocuklar

Ve tanıdığım ya da unuttuğum bütün insanlar

Köşeye sıkıştırınca beni

Dilim yanınca yalan söylemekten artık

İtiraf edeceğim yine seni

İnsan hep onu öldüreni sevdi

Şimdi en acı ölümün tarifi söylenmeli

Gözlerini görmeyeli bir ömür geçti



00.49

09.10.2021