Rütbesi düşük sevmelerin ardından geçen günler sıradanlaşıyor

türküsünü yitirdik sevdaların

ve yılkı atları çok uzaklara gidiyor

sen aklıma düşünce diyor şair senin aklıma düşme ihtimallerini de yakıyorum

tek tek geri dönüyorum yolları çünkü ilerlemek için geri dönüşüm şart

ben hep hata yapmama uğruna yaşadım hatalar içinde boğuşarak

oysa rüyasında on iki yıldızı görmüş olanı kuyudan çıkarıp hükümdar yapmalı

Şaşkınlığımı gizlemenin ne anlamı var

yansıması yiten gençliğim.

yılın ilk karı yağdığı zaman ellerimin üşümesi normal karşılanmalı

akan kan ve damarlarımızda duran sitem

hanelere geç gelen babalar hiç gelmeyen çocuklar yetiştriyor

eylül ve ocak arasında geçen zaman aynı değil ocaktan nisana geçen zamanla

bütün cevapları yanlış olan sorularla geldiğin vakit zaman yani vaktinde geldiğini sandığın zaman her şey eksintili cümlelere çevriliyor.

Takvimlerde okunmuyor çocukluk anılarımız

gel senle bir şehri talan edelim ey aşk

ölümlüler arasında bir anı bulalım yaşamak için artık ne buz dağı ne kafdağı ne de bozkırın ardı gönül dağı

bütün hınçlarınla hazırım savaşmaya

işte bitti yorgunluğum

serçenin ölümü kırarken kalbimizi dolduruyor denizleri ateşimiz

ateşmiz diyorum bir hamza öfkesi gibi dirilirken yeniden

bütün ışıklar içinde gözümü diktiğim tek ışık çağlayanlar gibi ışıldıyorken yeniden

durmanın vakti olmadığını bilin

yenildim

yenik düştüm zamanında

ama suskunluğumun mevsimi geçti

şimdi baharımın yağmurlarında ıslanmayı bekler serçenin ölümü

aylak aylak dolanmanın görünüşünde öfkeler biriktiriyorum yaşamaya dair

biraz hüzünlüyüm, birazdan fazla, istekleri olan

yeşilin bütün tonlarında mektuplar yazıyorum turkuaz mürekkep damlası bütün yeşillerime galip geliyor

şimdi hamza’nın duruşunu yaşamak için düşmeli kuyuya sonu parçalanmak olsa da

parça parça kazanacak bir savaşın ortasındayım

yine de dolduruyor kuyuların dipleri kumullarla

biz yine de kalkıp gidelim buralardan

yeşilin gökkube olduğu yerlerde

vakit tamam olunca söylenmeyen sözleri terk ederek.


ne kalacaksa yaşadığığım bunca çıldırmaktan geriye

vaktinde gelmeyen her şey kadar haindir.


4 OCAK 2023