Sapa bir yolda bırakmışlar elini
Çok kalabalıklarmış, belli
Soruları aklına değil kalbine sormuşsun
Bir iniltiyi karalamışsın şiir diye
Bir şarkıyı yırtmışsın ortasından
Yetmemiş, kendini kendine yetirememişsin
Hiç demek düşük bir anlatım
Boşluk desen, karanlık desen değil
Süzülmüşsün ruhunu evde bırakıp
Dağın zirvesini değil dibini aramışsın uçurumun
Düşmenin fıtratı budur, demişsin
Bak, bedenin hala diri
Mutluluk lafları geliyor yan masadan, gülümsüyorsun hala
Nasıl?
Derin derin soluyorsun kederini
Öylece duruyorken orada, kurtulmak istediğin nedir
Ne zaman uzaklaştın en yakınından
Hangi eşiği, hangi koridorun fayanslarını ezberletti sana bu dünya
Derinin birkaç santim altında hangi susuşun çığlığı yankılanıyor
Boşluğun nerede başlıyor
Nerede bitiyor tahammülün
Nereden sonra "yeter" diyorsun ve neye
Ne zamandır yoksun en çok burnunun dibine
Hangi uzaklığa memleket diyorsun
Hangi mesafe kısalsın istiyorsun artık
Kalabalık fotoğrafları yırtmışsın
Çekmecelerin kilitli
Hangi uzaklığı tanıdın hangi yakınlıktan?
Avuçların boş ama yumrukların sıkılı
Hangi öfkeyi saklıyorsun, ne zamandır
Bu perdeleri örtülü bu mutluluk tiyatrosunun
Ne olunca hangi adımı atarsın, nereye doğru
Yorulunca durduğun yer neresidir, ne zamana kadar
Hangi odanın hangi penceresinde takılı soluğun
Hangi dudaklara hangi kulağın tıkalı
Hangi acıyı saklıyorsun göğsünde
Hangisi dökülüyor yanaklarından?
Sana ait değil bu yorgunluk, belli
Hangi kaldırımda devrettin çocukluğunu
Yetişkinlikten hangi bankta, hangi yolda, hangi durakta nefret ettin
Hangi şehrin tabelasını görünce evinde hissediyorsun
Hangi renk bisikletlere takılıyor aklın
Hangi şarkıyla paylaşıyorsun içini
Mesela
Aklına sorduğun son soru neydi
Sen mi istedin bu tökezlediğin yola girmeyi?
Susuyorsan konuşacak çok şey var demektir
Seni zorlamışlar
Dur
Bak
Ruhun kabuklaşmış, bu kolay değildir
Körelmişsin çevrene, ziyanı yok
Çoğaltmak istediğin duygu nedir
Neye denk gelince ruhunla tebessüm edersin
En son hangi rüyadan uyanmak istemedin
Hangi kabusa açtın gözlerini
Neyi tanımak unutturdu ezberini
Hangi sorulara sırt çevirdin
Bulduğun hangi cevap vazgeçirdi seni vazgeçilmezliğin büyüsünden
Hangi yol hiç bitmesin istedin
Son adımını atamadığın o varış neydi?
Düşerken nasıl tutunamadın, nasıl kimselere
Hangi tenhalığa sığındın hangi kalabalıktan?
Biliyor musun
Ben de çok sustum
Hayır
Vardı elbet anlatacaklarım
Ama
Geniş zamanlar yoktu sıra bana geldiğinde
Bu okuduğun konuşmak değil
Okkalı bir sessizlik
Kapalı bir perde
Kırılmış bir çocukluk
Dipsiz bir umutsuzluk.
Bunu anlamasam iyiydi
Bunu bilerek ezberledim
Uzakları yakın, yakınları uzak hissettim
Hep, daima, mütemadiyen
Koştum, düştüm, kalktım, kaçtım, durdum, yıldım, sustum
Ne yaptımsa uyamadım
Türküleri severdim ve şiirleri
Olmadı, yetmedi
Cahildim ama dünyanın rengine de kanamadım
Altı çizilecek cümlesi olmayan bir şiir bu
Uzakları yakınlaştıran bir şey yoksa şimdi elimizde
Zorunlu bir sessizliği kalemimizle yırtalım
Ve şöyle yazalım son satıra:
Her şiir haykırılamamış bir susuştur dünyaya.
Fatmanur Kaya
2020-12-07T21:38:03+03:00Aksine bütün cümlelerin altı çizilesi...🌸
Bektaş Şenel
2020-08-18T12:22:15+03:00Benim adıma çok kıymetli bir yorum oldu bu dostum. Gerçekten garip hissettim. Çok teşekkür ederim, eksik olma. O senin bakışının güzelliği.
Bektaş Şenel
2020-07-30T10:41:47+03:00Ben de hep söylerim, bu tartışmaya üçüncü bir cevap daha lazımdır. "Sanat, her şeyden önce sanatçının kendisi içindir." Eksik olma Haşim, teşekkür ederim.
Haşim
2020-07-30T10:00:42+03:00"Altı çizilecek cümlesi olmayan bir şiir bu" şiirin özeti bu cümlede gizli. Nejat İşler ekşi sözlük röportajında bir cümle söylemişti hiç unutmam, "Sanat, için içindir." demişti. Sıklıkla sanatınızı bizim için cömertçe icra ediyorken arada bir kendinize de bu iyiliği yapmanız eleştirilmesi kesinlikle hak etmiyor. Ki acıları ve yaşanmışlıkları benzer olanların bu cümlelerde herkesin duyması mümkün olmayan sessiz çığlıkları net şekilde duymaları mümkün. Kaleminize sağlık, kaleminize kuvvet. Sevgi ve selamlar..
Bektaş Şenel
2020-07-30T09:45:45+03:00Teşekkür ederim arkadaşlar. Eksik olmayın.
Berfin
2020-07-30T03:25:36+03:00Anlatmak istediğinizi çok net anlatmışsınız, içinizi görebildim desem yeridir. Bu kadar çok soru sıfatını art arda kullanmak, işlenmesi zor bir şey olsa gerek. Ama okurken hiç yormadı, kaleminiz zorlanmamış. En çok da bu yüzden kaleminize sağlık.
Erman TURNACI
2020-07-30T03:12:01+03:00Çok beğendim , çok güzel bir şiir.
Ceyda Demirel
2020-07-30T03:01:01+03:00"Hangi uzaklığı tanıdın hangi yakınlıktan?" Beynimden vurulmuşa döndüğüm satırlardan en çok sarsanıydı. Yolunuz açık olsun...
Dilara Akyüz
2020-07-30T02:29:55+03:00Dizelerde ya kendimi buldum ya da kendimi kaybettim. Kaleminize sağlık...
Bektaş Şenel
2020-07-30T01:36:34+03:00Aslında hiç öyle değil biliyor musun. Şiir yazmak için oturmadım, içimdeki şiir beni oturttu masaya. Üretimin niteliği seyredenin yorumuna kalmış tabii ama ortaya çıkış ihtiyacı çok içerlerden bir yerlerden peyda oldu. Böyle zamanlarda estetik kaygı gözetmiyorum. Boşaltmak istiyorum sadece, şekliyle ilgilenmiyorum pek. Eksik olma, teşekkür ederim.
Bektaş Şenel
2020-07-30T01:28:14+03:00Teşekkür ederim Özgür, eksik olma.
Ne yapıyorsam kendimi tanımak, anlamak için. Başka bir derdim, kaygım yok.
Özgür aslan
2020-07-30T01:23:48+03:00İnsanın kenarda köşede biriktirdiği ya da sakladığı duyguları kamçılıyorsunuz sürekli. Bu, ya karşınızdakini harekete geçirmek için ya da sadece kendi iç dünyanızın yansıması. Ya da her ikisi. Bilmiyorum ama güzel, kaleminize sağlık.