Kendimi daha iyi tanımak isterim. Hatta bunu herkes ister. Düşünsenize insan kendi adını bilmeden başkasıyla nasıl tanışır? Bu yüzden, başkalarıyla daha iyi iletişim kurabilmek için, insan önce kendini tanımaya, anlamaya çalışır / çalışmalıdır. Ayçiçeği olduğundan habersiz bir çiçek güneşe dönmesi gerektiğini anlayabilir mi? Nasıl anlar?
İnsan önce kendini bilmeli, keşfetmelidir. Ama bu keşif hiç bitmez. Tıpkı ressamın karşısındaki modelin dakika başı hareket edip başka bir poz vermesi gibi. Kişi hiç değişmez ama öyle ya da böyle bir etkenden dolayı duruşu değişir. Çok acıdır ki, bu etken kendi düşünceleri değil de başka birinin düşünceleri olan kişiler de vardır. Peki ressam ne yapar? Sil baştan mı yapar yoksa bir şekilde elindekiyle devam mı eder?
Sil baştan başlaması hep daha mantıklı gelir ama dakika başı pozun değişeceğini bilen ressam yılmadan sürekli sil baştan yapabilir mi? Belki değişimi kabul edip bir şekilde resmi tamamlamaya çalışır. Kaldı ki sürekli baştan başlamaya kendini yeterli görmek çok ama çok zordur.
Burada ressam da model de benim
Model: Yaşadıklarım ve yaşıyor olduklarımdır. Beni sürekli etkileyen ve duruşumu değiştiren yegane şey hayatın kendisidir.
Ressam; Yaşadıklarım ve yaşıyor olduklarımın bende bıraktığı izlerle, beni etkileyen yanlarıyla kısacası iyi kötü bütün anılarımla kişiliğimi, karakterimi çizer.
İnsanlar tek başına ya da kümeler halinde yaşayan ve son anlarına kadar, isteseler de istemeseler de hayat denileni tuvallerine çizerler.
Ama sanmayın ki herkes kendi tuvalini istediği gibi boyuyor: Toplumların ve bireylerin birbirlerini etkilemeleri…
Sanmayın ki herkes aynı boyaları, aynı fırçaları kullanıyor: Doğuştan gelen maddi manevi eşitsizlikler… (coğrafya kaderdir?)
Hatta bazen karşısındaki modeli (kendini) beğenmiyor olabilir ressam: Mizantropist.
En sonunda ölürüm işte resim o zaman tamamlanır. Belki de yarım kalır belki ressam yarım bırakır ve atar kendini modeli ile birlikte köprüden.
Ve tablomun asıldığı yer kadardır benim ederim. Resimim ne kadar iyiyse ne kadar güzelse ona göre şu veya bu duvara asılırım.(cennet/cehennem)