Günün ilk ışığının vurduğu tepelerde yankılanan müziğin hangi alt melodisinde...
Bir kar gürültüsü derinliğindeki yorgun sesiyle yol alan teknenin hangi güvertesinde...
Pişmanlıkların sesine karışan bir yaşlı cümlenin hangi virgülünde...
Ya da,
Küçük masum bir çocuğun gözlerindeki hangi utangaç sessizliğinde aramalıyım seni...?
Şimdi git...
Zamana kapılmış titrek ve şaşkın bir yaprak gibi süzülüp , bilinçaltımdaki engin denizlere bırak kendini...
Önce sağa sonra sola , sonra yeniden sağa bak...ve öylece geç karşıya....