Ağıt yakan dağlar çağırıyor ayaklarımı

Yanına gelmediğim her gün için aldığım nefesten utanıyorum.

Utançla başımı çevirip hangi sokağa baksam

Pencereleri çiçeksiz, balkonları boş görüyorum

Ah ezmanê min ah

Hangi yöne dönsem sürgünüm

Cehennemin dibinde sarsar ateşlerle kor olmuş

Yanıyor cayır cayır içim.

Hangi birinden başlayıp anlatsam sana,

Ucunda bir sessizlik görüyor gibiyim.

Bırakıp gitmek istiyorum

Sessizliğinin inadına, sessizliğimin adına,

Gökyüzü kadar uzak diyarlara

Salınmak istiyorum rüzgâra karşı salıncak gibi dallarda,

Ah ezmanê min ah

Fırat'ın gözyaşında,

Dicle'nin direnişinde,

Mezopotamya'nın çığlık çığlık bağırdığı sessizliğin içinde

Hayatın ve gökyüzünün sonsuz güzelliğinde

Susmaktan çok anlatmak istiyorum seni

Özgürlüğün öteki adı olan cehennemin taaaa dibinde.

Anlatmak istemeseydim eder miydim seni sürgün, şiirimin içinde.