Her nefesime eşliği ile yüreğimin ritmini bozan, ruhuma işlemiş amansız sancı!
Derinden soluyorum, dol ciğerlerime, gözlerimden taşsın acın! Son nefesim ol bu gece azat et ruhumu, yankılansın evrende bu duyulmayan feryadım. Bağırıyorum Harâ, her gecenin yaklaşan sabahına. Uyanmak bu kadar ağrılı olmamalıydı, yaşıyor olmak böyle acı... Aklıma aşılanmış bir fikir gibisin, ruhuma ben bulaştırdım seni. Söndürdü özgür fikirlerin, ruhumu aydınlatan yaşam umudumu. Hiç kimse çıkaramaz artık özgürlüğün karanlık çağından kirlenmiş duygularımı. Adım attığım her toprak ve haykırdığım gökyüzü şahidim olsun; bin dua ile sayıkladığım adın, dilimde bir küfür gibidir artık. Sen, Tanrı'nın duymadığı bir dua ve işlediğim en büyük günah. Ve Harâ, bir gün gece sabaha kavuşmaktan vazgeçtiği zaman seni düşünmekten vazgeçeceğim. Ve bir gün şeytan cennete adım attığı zaman, işte o zaman affedeceğim. Şimdi söyle bana Harâ, hangi tövbe temizler ruhumu senden?