Hasan Âli Yücel

(17 Aralık 1897, İstanbul - 26 Şubat 1961, İstanbul)


Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli eğitim bakanı, Türk felsefe öğretmeni, eski millî eğitim bakanı, Köy Enstitüleri'nin kurucusu, klasik dünya edebiyatı çeviri programının başlatıcısı, yürütücüsü Hasan Ali Yücel. Türkiye’nin Unesco’ya katılımı onun çabaları sonucunda olmuştur. İlk resmî ve telifli Türkçe ansiklopedi olan İnönü Ansiklopedisi'nin ön çalışmaları onun bakanlığı döneminde başlamıştır. 20 Mayıs 1940 tarihli Devlet Konservatuvarı'nın kurulması onun girişimleri sayesindedir.

Dört yıllık çabaları sonucunda 25 Haziran 1946'da Üniversiteler Yasası çıkartılır. "Bu yasayla, yükseköğretim kurumlarının Bakanlıkla olan "sıkı bağı" önemli ölçüde gevşetilmiş, mevcut kuruluşlar yapısal bir bütünlüğe kavuşturulmuş, böylece üniversiteye organik bir karakter kazandırılmıştır. Eski eserlerin bakımı, onarılması çalışmaları ve bu alandaki çalışmaların daha sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla 1944'te, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü kurulur. 16 Şubat 1945'te de 12 müzecilik uzmanının katıldığı Eski Eserler ve Müzeler Birinci Danışma Komisyonu toplanır. Açılış konuşmasını Hasan Âli Yücel yapar. Tahsin Banguoğlu'na "Ana Hatlarıyla Türk Grameri" adlı bir eser hazırlatır ve yayınlatır. Hasan-Âli Yücel, Birinci Neşriyat Kongresi'nde dünyayı, özellikle Batı'yı tanımak zorunluluğunun altını çizmiş, "Bu zorunluluk, bizi geniş bir tercüme seferberliğine davet ediyor," demiştir. Bu düşünceyle kurulan Tercüme Heyeti, ilk toplantısını 28 Şubat 1940'ta, Ankara'da yapar. Heyet, Dr. Adnan Adıvar başkanlığında dört toplantı yapmış ve bir "Daimî Büro" oluşturmuştur. Nurullah Ataç'ın yönettiği Büro'nun üyeleri arasında Saffet Pala, Sabahattin Eyüboglu, Sabahattin Ali, Bedrettin Tuncel, Enver Ziya Karal ve Nusret Hızır vardır. 1946 sonunda, dünya edebiyatı klasiklerinden 496 eser Türkçeye çevrilir. Bu eserlerin yanında, özellikle felsefe ders kitabı sıkıntısı nedeniyle önemli kimi filozofların kitapları Türkçeye kazandırılır.



Hasan Âli Yücel'in Hayatı


Baba tarafından posta nazırı Göreleli Hasan Ali Efendi'nin, anne tarafından ise Japon sularında batan Ertuğrul Fırkateyni süvarisi deniz albay Ali Bey'in torunudur. Babası Ali Rıza Bey, annesi Neyyire Hanım'dır. Eğitim yaşamını sırasıyla Mekteb-i Osmânî, Vefâ İdâdîsi, Cağaloğlu Darülmuallimin-i Âli'ye (yüksek öğretmen okulu) okullarında sürdürdü. İstanbul Üniversitesi edebiyat fakültesi felsefe bölümünü bitirdi ve 19 Aralık 1922'de öğretmenliğe başladı. 12 Temmuz 1932 tarihinde Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin (Türk Dil Kurumu) kurulmasıyla Hasan Âli Yücel etimoloji kolu başkanlığına getirildi. 1935 yılında Cumhuriyet Halk Partisi'nden İzmir milletvekili olarak meclise girdi ve art arda dört dönem milletvekilliği yaptı. 5 Ağustos 1946'da 7 yıl 5 ay sürdürdüğü bakanlık görevinden istifa etti. İstifasından sonra gazetecilik görevine döndü. 26 Şubat 1961 tarihinde konuk olarak kaldığı Prof. Dr. Tevfik Sağlam'ın evinde öldü. 2 Mart 1961 tarihinde Cebeci Asrî Mezarlığı'nda toprağa verildi.



Hasan Âli Yücel ve Köy Enstitüleri


"Köy Enstitüleri’nin bütün günahını omuzlarıma alıyorum. sevabı başkalarının olsun, o kurumların günahı bile bana yeter."

Hasan Âli Yücel, 1947


17 Nisan 1940'ta Köy Enstitüleri yasası çıkarılarak Köy Enstitüleri kurulmaya başlanır. 1942-43 öğretim yılında, bu okullara öğretmen, yönetici, gezici başöğretmen, ilköğretim müfettişi ve kesim müfettişi yetiştirmek için, Hasanoğlan Köy Enstitüsü bünyesinde Yüksek Köy Enstitüsü kurulur. Sayıları zamanla 21'i bulan Köy Enstitüleri, 1944'ten sonra yılda ortalama 2000 öğretmen yetiştirmiştir. İsmail Hakkı Tonguç'un büyük desteğiyle Köy Enstitüleri'ni yürütür.



Hasan Âli Yücel ve Eserleri


Geçtiğim Günlerden (İş Bankası Kültür Yayınları)

Edebiyat Tarihimizden (İletişim Yayınları)

Dâvam (İş Bankası Kültür Yayınları)

Dâvalar ve Neticeleri (İş Bankası Kültür Yayınları)

İyi Vatandaş İyi İnsan (İş Bankası Kültür Yayınları)

Goethe: Bir Dehanın Romanı (İş Bankası Kültür Yayınları)




Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim – Can Yücel


“Ben hayatta en çok babamı sevdim

Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk

Çarpık bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek

Nasıl koşarsa ardından bir devin

O çapkın babamı ben öyle sevdim


Bilmezdi ki oturduğumuz semti

Geldi mi de gidici – hep, hep acele işi

Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi

Atlastan bakardım nereye gitti

Öyle öyle ezber ettim gurbeti


Sevinçten uçardım hasta oldum mu,

Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul\’a

Bi helallaşmak ister elbet , diğ’mi oğluyla!

Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu,

Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,


En son teftişine çıkana değin

Koştururken ardından o uçmaktaki devin,

Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için

Açıldı nefesim, fikrim, canevim

Hayatta ben en çok babamı sevdim.”



Kaynakça: Wikipedi, MEB internet sitesi, Tanıl Bora - Hasan Âli Yücel Biyografisi



Yazar: Abdullah Furkan Doğan