Gidecek bir yeri olmayan ama bulunduğu yerden de memnun olmayan yaşlılar gibi kaldım ortada. Hayali bir hasta bakıcı tarafından havluyla dayak yiyorum her gece. Bu hayatta bitmeyecek sıkıntı, sabah olmayacak gece yok diyorlar, doğru. Ama sabah olduğunda geceyi nasıl unutacağım? Sıkıntıları bir bir aşıyorum evet ama buzlu cam gibi dağılan hevesimi nasıl toparlayacağım? Tamam sabah olacak da ben o sabahı yaşayacak ama gerçekten yaşayacak isteği nasıl bulacağım içimde? Benden aldığınız her şey için hakkım herkese helal olsun, hevesim hariç. Benim kırılan hevesim sizin kursağınızda kalsın, çünkü ben çalışıp didinip her şeyi yerine koyuyorum ama hevesimi toparlayamıyorum artık.