Hatırla beni, renkli güzel bir kapının önüne geldiğin de , yüzün gülümseyerek hatırla . Ben çiçekler çizerdim kapı kenarlarına, sen gül o kapıların yanında...
hatırla beni , güneş kızıl kızıl gözünü boyarken , bir ihtimalin yanaklarımı kızartıcı sevincini yaşadığımı düşünerek, bilirsin her sevinç öncesi ellerim üşür, ellerin her üşüdüğünde beni hatırla.
Hatırla beni, rüzgar yüzüme her çarptığında gözlerimi kapatır, başımı ve dudak kenarlarımı yukarı kaldırır, kokunu arardım, sen başını hangi yöne çevirirsen çevir, rüzgar benmişim gibi beni hatırla.
Beni hatırla, başını göğsüne yasladığın bir dağ devrilir de, ağlayamazsın ya, kelimeleri yutamazsın, hayat devam ediyor derler, devam etmek zorunda kaldığın her yolda beni hatırla...
Beni hatırla, ormanın içinde bulduğun dört yapraklı yoncayı saklarsın sımsıkı, dik yokuşlar çıkarsın da, düz bir yolda kaybedersin ya, kaybettiğin her umudun da beni hatırla...
Beni hatırla, çocukken mutlulukla oynamaya çıktığın o sokakta dizlerinin yaralarına sebepti , yine de küsemezdin, gözlerinde bir yara gibi durur çocukluğun, aynalara her baktığında o çocuğu ve beni hatırla.
Beni hatırla nefes almak için kaçtığım zamanlarda pencereleri değil de fotoğraflarını açtım , gecenin karanlığında kör bir yıldıza da adını verdim, gece uykularından uyandırıp balkona çıkartan her iç sıkıntında beni hatırla...
Beni hatırla, kalbinde pes ettiği bir gün vardır bilirsin, umudun kurtaramadığı müdahaleler, değiştirilince yoluna gireceğini beklediğin kilitler, evim dediğin yere dönünce yabancıyla karşılaştığın kapılar, o kapıdan her geri çıktığında gölgeni gör , yalnızlığını ve beni hatırla ..
beni hatırla, pencerene yeni çiçekler dizilirken, bir tanesi de sevgisizliğinden ölürken ,kapına her gelen vazoda ki çiçek ölmeye yüz tutmuş olarak gelecek bunu bil, bir gün bir çiçeği büyütebilirsen eğer onu öp, beni hatırla.