Açıkçası o an bana ne söylediğini hatırlamıyorum.


Çünkü sen öyle bakarken gözlerime, üzerine bin yıldır bir su damlası düşmemiş çöllere sarıl sarıl yağmurlar yağdı 


Olduğum yere öylece bıraktım elimdeki poşetleri. Hangi rafa neyin koyulacağı umurumda değildi. 


Telefonumdan gelen bildirim sesleri, gittiğim bilmem kaçıncı üniversitenin en önemsiz dersini veren sıkıcı hocasının sesinden pek de farklı değildi


Kızma bana, üzülme hiç

Evet hatırlamıyorum söylediklerini ama dinlemek istemediğimden değil

Ben hissetmekle meşguldüm.

Sadece hissetmekle. 

Yağmurları

Islaklığı

Senin bendeki etkini.

Keşfimi. 


O an bana ne söylediğini hatırlamıyorum ama ne anlama geldiğinden, gözlerin ne kadar veriyorsa ben o kadar eminim.