Buruk bir yaz akşamı serinliğinde kaldı olmamaya yeminli, çocuksu, hüzünlü hayaller.
Olmayacağını bildiğim ve bir mucize beklediğim,
Karanlık bir yerde uzanıp gökyüzündeki yıldızlar kadar uzak, ulaşılmaz,
Ama bir yıldız kaymasına şahit olmayı bekleyen ben
Tutulan onca boş dileklere rağmen
Gözler uykulu, düşünceler dumanlı, gece karanlık,
Kulağımda şehrin gürültülü, uğultusu, dilimde sözlerini bilmediğim bir melodi.
Her şey tamam aslında, beynimde senli, fırtınalı hayaller kurma zamanı.
İçim, haykırırcasına gerçekleşmeyen hayallere küfürler yağdıran hırçın delikanlı
Aslında cam kenarında yolunu gözleyen ve yaşlanmayı bekleyen ihtiyar,
Yıllar geçse de senli hayallerden vazgeçmeyen suskun yüreğimle biz olamayan ben,
Yıllar geçiyor işte hayaller kurarken senli benli ama biz olmayan bir ömür
Yüzümdeki çizgiler ile birlikte çoğalan hasretin,
Sensiz geçen bir ömür, bilmem kaçıncı gün kaçıncı sensiz kurulan hayaller,
Kahkahaların çınlıyor bazen kulağımda; ah, diyorum, ah bu sessizlik ne böyle...