insan yeniden düşmek için ayağa kalkıyorsa

ne anlamı kalıyor bütün o umutlu hislerin?

insan günün sonunda hep acı içinde kalacaksa

ne gerek var umutlu sabahlara uyanmaya?

insan kendi yarasını kendi bile saramıyorken,

neden bir başkasına umut bağlar, hayal kırıklığına uğrayacağını bile bile?

kelimelerin artık kimse üzerinde bir anlamı kalmamışsa,

insan nasıl hala dünyayı kelimelerin değiştireceğine inanır?

insanın elini bir gün herkes bırakıyorsa,

neden söylenir o "seni hiç bırakmayacağım" masalları?

insan hayatı boyunca hep hüsrana uğramışsa,

nasıl bir başkasının umudu olabilir, kendisi için bile değilken?

insan hayatını başkalarının beklentileri üzerine kurmuşsa,

yıkılan evinin altında neden sadece kendisinin kaldığını ne hakla sorgular?

insan ne zaman öleceğini bilmezken ama öleceğine eminken,

nasıl dayanır, bunca haksızlığa, acıya, hüsrana?

insan ölecekse neden yaşar?

insan yaşıyorsa neden ölür?