Yorgunum. Üstelik bu öyle dinlenerek geçecek bir yorgunluk değil. Nefes alıyorum, yiyorum, içiyorum, çalışıyorum, konuşuyorum ama içimde hep eksik bir parça var. Neyin nesi bilmiyorum. Kimin sesi hiç mi hiç bilmiyorum. Hatta eksik mi, fazla mı onu bile bilmiyorum. Acıyorum kendime; yanımdakilere, herkese, her şeye. Tam olarak acımak mı onu da bilmiyorum. Bildiğim bir tek şey var; böyle olmamalı. Böyle yaşanmaz. Hayatta olunur ama yaşanmaz. Yaşanmamalı. Ne yapacağım, ne yapmalıyım, ne yapmamalıyım bilmiyorum. 'Hayat nasıl yaşanır' diye bir kitap neden yok ki?