Hayatın zorluğu, yaptığımız eylemlerin, birbirimize karşı saldırgan olmaya yönlendiren bir uzaklaşma ve ayrılık hissi yaratmasıyla birlikte gelir. Herkes bireysel olarak daha keyifli bir yaşam sürmenin yollarını düşünürken, harcamalarımızın ve tüketim alışkanlıklarımızın başkaları üzerindeki etkilerini genellikle fark etmeyiz. Sürekli olarak kendi iyiliğimiz için mücadele ediyoruz, ancak bu mücadele genellikle başkalarına karşı bir rekabet halini alır. Bu durumda, herkes bu mücadele içinde olduğu için hayat kaotik hale gelir ve zorluklar asla sona ermez, hatta gün geçtikçe artar. İnsanlar daha fazlasını istedikçe aldıkları şeyler eskisi kadar değerli gelmez hale gelir, çünkü sürekli yeni şeyler arayışındadırlar. Ancak, bazen insanlar yeni keyif kaynakları bulmak konusunda başarısız olabilirler ve bu da mutsuzluğa ve hayata karşı olumsuz duygulara yol açabilir.


Hayatın zorluklarıyla başa çıkmak için kolektif bir çaba göstermemiz gerektiğini anlamalıyız. Bu yazıyı yazmamızın nedeni, okuyan birinin kendi içindeki çıkmazı fark etmesine ve harekete geçmesine yardımcı olabilmektir. Eğer birlikte harekete geçersek, hayatı daha yaşanabilir hale getirmek için hızlı adımlar atabiliriz.