Yorgun bakışları kirli camın çok ötesine; yolun karşısına, şehrin sınırına, denizin ötesine, uzayın boşluğuna asılı kalmış. Ne düşündüğü, ne hissettiği sır gibi saklı. Biçimli elleri kucağına düşmüş, güzel başını duvara yaslamış. Evrenin en güzel resmine bakıyorum şimdi. Yanına yaklaşıyorum.
Selam Hayat; beni iki yakamdan tutup bir güzel sarsan, duvardan duvara savuran, sonra da bir sandalyeye oturtup aynaya baktıran Hayat. Beni çiçekli geçitlerden geçirip, güllerini yüzümde açtıran Hayat. Gözyaşımla kahkahamı yoğuran, içimi yakıp kavurup sonra da mevsim yağmuruyla yıkayan Hayat. Sımsıkı tutunduğum, tutunurken yorulduğum, kucağında dinlendiğim Hayat. Nereye bakıyorsun öyle? Ne düşünüyorsun?
Sonsuzluğa diktiği bakışları beni buluyor bir an. Çöl gözlerinde yıldızlı gece parıltısı var. Hayat bana bakıyor, o baktıkça başım dönmeye başlıyor. Ayaklarım yerden kesiliyor. Gözlerinin ışığında yolculuğa çıkıyorum. Nefesinde rüzgar var, saçlarımı okşuyor. Yolda anlamaya başlıyorum O'nun ne düşündüğünü. Acıları ve sevinçleri, öfkeleri, kırgınlıkları, umutları, aşkı düşünüyor. O içinde tüm zamanların, tüm mekanların, tüm duygularını biriktiriyor. Tüm düşünceleri düşünüyor. Tüm soruları soruyor. Tüm hisler onda buluşuyor, birikiyor gürül gürül akıyor kendi içine. Ayakları her yolu görmüş, yaralar almış, kızgın kumlara basmış,serin sulara dalmış.Kulakları her müziği, her yakarışı, her kahkahayı duymuş. Savaşları ve aşkları kucaklamış kolları aynı anda. Güneş onun gözlerinde doğmuş ve sonra ufukta kaybolmuş.
Denizlerde yüzmüş. Nehirlerde yıkanmış, toprağın altına sokulmuş, ekinlerin arasında dolaşmış, ormanlarda koşmuş. Gözlerini bi annenin sıcak rahminde açmış milyarlarca kez.
Her nefeste, her gözyaşında, her sancıda, her canlıda buluşmuş yaşamakakla. Sürprizlere gebe kalmış, yaşayanlara aynalar tutmuş. Geçmişleri ve gelecekleri zamanlarının duvarlarına asmış.
Ve şimdi benim kirli penceremin kenarına ilişmiş Hayat. Umutlarımı, hayallerimi, öfkelerimi deniz dalgası saçlarına tutturduğum Hayat. Tanrı'nın hediyesi, düş güzeli Hayat.Kocaman fırtınalarına, hırçın yüzüne, acı sözlerine rağmen umutlu tohumlarını içime ektiğim Hayat. Sen benim dağınık odama misafirsin ben senin nefesine. Sen üflüyorsun ben düşüyorum yollara. Anlarına hayran kalıyorum bazen. Uzun uzun izlemek istiyorum. Bazen de denizlerden bir parça düşüyor gözlerimden.
Yola devam ettikçe daha fazla tanımaya başlıyorum seni. Tanıdıkça daha fazla merak ediyorum. Her hareketinde, her bakışında, her nefesinde başka bi hikaye gizli. Senin gizemlerin ve benim merakım elele şimdi.
Gülümsedi bana misafirim ve müzik sesleri kulaklarıma doldu. Gözlerini tekrar sonsuza dikti. Sakince başımı dizlerine koydum. Güzel elleri saçlarımda gezsin istedim. Tüm kavgalarımıza tüm anlaşmazlıklarımıza rağmen bugün ona sımsıkı bağlanmak istedim.
Derin bir nefes aldı canım Hayat ve ben tekrar yollara düştüm.