Hayatımda geçirdiğim yılların neredeyse tamamında, bir noktada sanki hiç var olmayacakmışım gibi hissettim. O kadar uzun bir süre varlığım, bir gölge kadar belirsizdi ki, 12 yaşımda 13 yaşıma gelmeden bu dünyadan ayrılacağımı düşündüm. Hatta, hayatın bana hiçbir şey sunmadığını, sevginin, umutların, her şeyin uzak ve erişilemez olduğunu sandım. Ama şimdi, daha derinden hissediyorum ki, bunlar sadece geçici karanlıklar, yanılgılar. Sevgi var. Göremeseniz de hissetmeseniz de var. Ne olursa olsun, sevgi her zaman orada, hayatın her köşesinde, ağaçların gölgesinde, çimenlerin arasında, çiçeklerin zarif açışında, denizin kıyısında bir anlık huzurda... Bazen bir gülüşte, bazen bir çocuğun oyununda, bazen de el ele tutuşarak yanımdan geçen yabancılarda hissedilir.
Zaman zaman zor inandığım bir şeyi artık tüm kalbimle kabul ediyorum. Sevgi, dünyanın her yerinde var. Bazen kendi içimde karanlık bir kuyunun dibinde hissetsem de bir gün dönüp geriye baktığımda minnettar olacağım. Hayatımın en karanlık günlerinde, tek istediğim şey varlığa bir anlam katmaktı, ama o günleri geride bırakırken fark ettim ki: Her şey geçiyor, iyilikler, kötülükler… O karanlık zamanlarda hayatta kalmak bile bir zaferdi ve hayatta kaldım. Şimdi anlıyorum, hayatta kalmak yaşamaya dönüşüyor bir şekilde.
Yazdıklarımın, belki de kalbinde her zaman bir korku taşıyan birine dokunması dileğiyle… Benim gibi bir zamanlar nehrin akışına karşı yüzen ve boğulmaya yakın hisseden birinin kelimeleri… Ama şunu unutma: Bu yalnızca bir anlık bir hikaye. Şu an hissettiğin o acı, o karanlık, hiçbir zaman senin sonun olmayacak. Kadere, çevrene ya da geçmişteki karanlıklara bakıp sadece o anı düşünme. Hayat, sürekli değişen bir ritimle devam ediyor. Bazen sevinç, bazen hüzün, bazen yalnızlık ama her zaman bir umut ışığı var. O ışığa tutun. Göremesen de o ışık seni bekliyor.
Zaman zaman düşlemiş olduğum yaşamı şimdi buluyorum. Bazen bir müzik parçası içinde, bazen bir doğa parçasında, bazen de yalnızca bir bakışta. Aşk, yalnızca bir başkasına olan romantik bir duygu değil; bazen bir arkadaşın varlığı, bazen dünyadaki minik bir iyilik, bazen de sadece hayatın güzelliklerini fark etmek… Aşkı tanımlamanın bir yolu yok. Kendi tanımını bulmalısın. O tanım, seni sen yapan her şeyin bir parçasıdır. Bazen bir gülüşte, bazen bir dokunuşta, bazen de yalnızca bir kişinin “Buradayım” demesinde bulduğum o kuvvet… Bunu hissettiysen, bunu fark ettiysen, bir kez daha hatırlamalısın ki: Yalnız değilsin.
Bir zamanlar, her şeyin bittiğini düşündüğümde bile, hayatımda sevgi vardı. Şimdi, bunun ne kadar önemli olduğunu ve hayatın ne kadar değerli olduğunu daha iyi biliyorum. Hayatta kalmanın ötesinde bir şey var. Bir gün, bu karanlık anları geride bıraktığında, elbette ki minnettar olacaksın. Bunu unutma. Ve eğer şu an yalnızsan, ya da hiçbir şeyin seni saramadığını düşünüyorsan, güven bana: Sevgi var. Bir gün, bunu daha iyi anlayacaksın. Ve hayatta kalmak bir gün gerçekten yaşamaya dönüşecek.
Hayat, sevgiyle şekillenir. Bunu fark ettiğinde, hayatın anlamını bulacaksın. Ve unutma, yaşamın en büyük anahtarı, sadece yaşamak ve sevmektir.