Şömineye bir odun daha atarken gözlerin bahçendeki Harley motorunun üstünden süzülen damlacıklara takılıyor. Yeryüzüne ulaşmaya çalışan her damlacıkta bir hatıran süzülüyor sanki gözlerinin önünde. Uzaktan duyduğun başka bir motorun sesi dağıtıyor hayal damlacıklarını sanki ve gelen kişiyi düşününce kalbin alelacele kapıyı açmaya koşmak için çırpınmaya başlıyor. Hayallerin en güzelini karşılamak için askıdan şemsiyeyi alıyorsun, bir çocuk sevinciyle çırpınan kalbinin eşliğinde dışarı çıkıp motorunu park eden güzelliğin çekimine bırakıyorsun kendini. Şemsiyenin altındaki o sıcacık alanda kaskını çıkarıp gözlerini dikiyor sana ve sanki benliğine ulaşan derin bakışlarıyla bir kere daha hayran bırakıyor seni kendisine. Islak avuçlarıyla sardığı yanaklarının arasından gelen tatlı öpücükle kendine geliyorsun ve artık boynuna sarılmış bir aşk eşliğinde kulübenize geri dönüyorsunuz...