Uzun zaman oldu yazmayalı, kafamda dönüp dolaşan lakin yazamadığım yazılardan birindeyim. Hayat için birçok kişi birçok yorum yapmıştır, ama asıl olan hayatı nasıl içselleştirdiğimizdir. Hayat kimine göre boş kimine göre mükemmel. Hasta olan için bitmesini istemediği sonsuz yaşam, sıkılan için boş bakıp geçirmelik bir yer.
Sahi hayatın bir anlamı var mı yoksa bizler mi abartıyoruz; doğmak, yaşamak, ölmek (tekrar doğmak). Bana sorarsanız hayatta herkesin öyküsü var, film kahramanları gibi senarist ne yazdıysa onu oynarsın sıran gelince de filmden çıkarsın, bu kadar. İnsanoğlu bunu kabul eder mi? En sevdiği filmin oyuncusu filmden ayrıldığında bile hazmedemiyor, kendi ayrılışını nasıl hazmeder? Hayat bir çikolata kutusuna benzer, ne çıkacağı hiç belli olmaz.
(Forrest Gump güzel filmdir.)