Kişi hayata bağlanmalı, ancak bu hemen olmayacak. Birçok kez düşecek ve yeniden başlamak zorunda kalacak ama her yeni başlama aslında bir birikim olacak. Üst üste biriken toprak yığınları gibi kişi yeniden başladığında sanki hiçbir şeyi kalmamış gibi hissetse bile aslında daha yüksek bir noktada olacak.
İnsanlık da böyle ilerledi, en başından bu zamana kadar. Hala günümüz insanı, kendini belki de bir mağaradaki insan kadar yalnız, aç ve korku dolu hissediyor olabilir. Ama insanlık, büyük bir birikim elde etti. Şimdi ise bu birikimle ne yapacak? İlk baştaki o insandaki korku, yalnızlık, açlık ve tüm bu olumsuz hisleri nasıl ortadan kaldıracak?
Geliştirdiği anlayışlar ve tüm bu bilgi birikimiyle, kalbindeki bu eksikliği nasıl giderecek? İşte bu sorunun hayata bağlanmak. Yani, ilk insandan şu günümüz insanına kadar geçen tüm zaman boyunca ve tüm bu birikimlerle bizlerin yapmak istediği, içimizdeki bu boşluğu doldurma, tüm kalpleri birbirine bağlama ve hayatı hissetme çabası.
Bu mümkün olabilir mi?