- "Hayat" demiştim bir zamanlar, öylesine yazılmış karalamadan ibaret bir kelime değildi. Esrârlı cümlelerin bir araya getirdiği okunası bir kitaptı belki.
Okudukça yaşam bulan ve bulunduğu ruhta ebede kadar uzanan...
Ve o kadar garip ki; bir taraftan feryât sesleri neşrederken, öte yandan sürurunu kahkahalara sığdıramayanların ahvâli, aynı karenin içinde yer almaya çalışıyor.
Bir o kadar da imtihân dolu. Verdiğimiz ufak tavizle bizi bir adım daha geride bırakıyor. Yapmam dediklerimizi yaptırıp görmem dediklerimizi gösteriyor, hiç bilmediğimiz acıları seriyor önümüze, asla dediklerimiz ise bir de bakmışız içindeyiz. Ve bizim ardı ardına bitmeyen serzenişlerimiz...
Bir yanımız geçmişin hüznüne bürünmüş, diğer yanımız gelecek endişesi ile ızdırap çekiyor. Oysa gün bugün. Geçmiş yaşanmışlık anısında kaldı, gelecek ise zamanın pençesinde yaşanmayı bekliyor. Ömür de hayat da şu dakikada.
Bulunduğumuz ânda...