Uzun uğraşlar sonucu pişirdiğiniz o leziz pilavı bir daha aynı kıvamda ve lezzette pişirme imkanınız yok denecek kadar azdır. Bir defasında tam yetiştiğin otobüse muhtemelen ikinci kez geç kalacaksındır. Bazı şeyler böyledir; tektir ve tekrarı nadir yaşanır, belki de hiç yaşanmaz.


Zaman büyük bir kavramdır ve nasıl geçtiğini anlamazsın. Hani gördüğün bir fidan vardır ve bir daha döndüğünde koca bir ağaca dönmüştür ya, öyledir işte zaman. Bir o kadar hızlı bir o kadar da acımasızdır. Kötüdür yani zaman. Saati saatini tutmaz ve öğretir insana, beklemeyi, değişmeyi, gelişmeyi...

Yani söylenecek az şey vardır:

”Zamansız olma, zamandan da geriye kalma, hayat zamanı yakalayanındır.”