Hayatta başımıza gelenler, bizi sürekli hayatta tutmak, ilerletmek ve iyileştirmek içindir. Peki, bunun nedeni ne olabilir? Tek bir hayatımız var ve bu hayatta en temel istek, hayatta kalmaktır. Bu istek, bizi bugüne kadar getirdi ve sürekli olarak hayatta kalma isteğimizi tatmin etmeye çalışıyoruz. Yemek yiyoruz, uyuyoruz, güvenli yerlere yerleşiyoruz ve yaşamaya çalışıyoruz. Banka hesaplarımızda birikim yapıyoruz, çocuklarımız oluyor ve onlara iyi bir eğitim vermek istiyoruz. Bu ihtiyaçlarımızı tatmin edemediğimizde, hayattan keyif almadığımızı hissediyoruz. Ortaya koyduğumuz her çaba sonradan anlaşılıyor ki daha çok hayatta kalabilmek ve varlığımızı koruyabilmek için var. Gerçekten bir varlığımızı nasıl koruyabilir ve her zaman hayatta kalabiliriz?
Bireysel bir dünyada yaşıyoruz. Bu dünyada, tek başına var olan bir varlık gibi değil, var oluşumuz sadece bireyselliğe yönelik. Tüm motivasyonumuz daha bireysel olmak ve varlığımızı korumak. Ancak bu, başkalarını düşünmediğimiz ve sistemi bozduğumuz bir dünya yaratıyor. Bu sistem de varlığımızı tehdit ediyor.
Peki, bu durumda biz hayatta kalabilir miyiz?