"Hayatta hiçbir şeye sahip olamayacağız bu adam yüzünden, dedi. Neyimiz yoksa ona borçluyuz bunu. Çok şey işitti kulaklarım hak etmediği halde. Atsan atılmaz, satsan satılmaz, dedi. Onu görünce şeytan görmüş gibi oluyorum, dedi. Bunlara rağmen ben ona ne yaptım ki, bile dedi. Bir insan birine durduk yere şeytan olur muydu peki? Olmazdı. Sen görevini yapamadın, karşındaki yapmazken neden zoruna gidiyor ve sorguluyorsun? O sana layık bir kız olmadıysa hepsi senin yüzünden." diye hıçkırıklar arasından birkaç cümleyi zar zor duydum. Peki az önce işittiğim çığlıklar gerçek miydi, yoksa onun sessiz çığlıklarına mı şahit oldum? Sesi çıkmıyor artık, hıçkırık sesi bile yok. Kan çanağını aşkın gözleriyle bakakaldı karanlıkta kaldığı odanın ışık alan penceresine. Nefes almıyor, gözleri kapanmıyor. Düşündüğüne dair bile bir fikrim yok. Ölmedin değil mi? Yaşıyorsun.