Gözlerinden, küçüklüğüme uçurtma yapıp çocukluğumda eksik ne varsa tamamlayayım diye çıktığım seni sevmek yolunda gençliğimden de oldum. Ve senin uçurtma uçurmana da izin vermeyip tüm heveslerini kursağında boğdum. 


Ağladım, çaresizliğime ağladım. Dişlerimi sıktım. Bir dursa, kendi soluğumla ağladım. Sus dedi ama gözyaşım durmadı. Ağladıkça kendi soluğumda boğulurcasına ağladım. Oysa ben haysiyetsizce kendi soluğumdan daha çok onun soluğuna ihtiyaç duyarken, deselerdi ki: "ağlarken nefes alırsan o ölecek." nefes almayı bırakıp, reflekslerimi kandırıp ağlamaya devam ederdim. Dediler ki: "nefes alırsan o ölecek." dayanamadım, ağladım. Aldım nefesime, haysiyetsizce öldürdüm. 


Katlanılmaz hale gelen sevgimin karşısında gönlümde sevgin, kollarımda kırılmış uçurtmam ile toplumla kapışıp İzmir'den eve dönüyorum sevda.