Elimde kefen kadar beyaz bir kağıt

Hayat kadar kara bir kalem

Karalayıp dururum gökyüzünü

Annesi tarafından yuvadan atılan güçsüz bir kuş gibi çakılıyor yere gözyaşlarım

İçimde kopan fırtınalar delip geçerken yüreğimi

Feryatlarım arşı titretir de duyuramam size sesimi

Kurumuş ağaca dönmüş hayatımız

Budanır durur en güzel duygularımız

Kağıdı süsleyen yine gözyaşlarımız olur

Sonunda tükenir kelimler

Kalem kırılır, sayfa yırtılır ve güneş gider

Söylesenize hüznü anlatmak kaç yıldız diyet ister