O her günkü nihayetsiz sıcaklık

Gözlerimden kalbime bir süzün

Artık, en tatlının bıraktığı acılık

Akla geldi mi kıvılcımlar uçuşur

Kaldırılan her toprakta yanar ateş

Dallarımı, yapraklarımı, gövdemi kavurur.

Söner avuca dökülen kırkıncı yağmurda.

Filizlenirim kapkara, kararırım taze taze

Siyah inci gibi tomurcuklarım...

Ne vardı tutsaydım elinden o ihtiyarın?

Yanmadan, bakmadan süzgün süzgün

Onsuzlukla mı öğrenilir manası hüznün?

Hüzn-ün... Hüzn-ü... Hüzün...


Ek kök bilmez değilim, hüzne aşinalığım kadar...

Ancak görülüyor ki;

Hüznün içinde sadece hüzün var.



15/11/2020