Gömdüğü derinlikten çıkardı kalbini. Üstün de birikmiş toza bir kaç kez üfledi. Kalbi istediği kadar parlatamadı. Sağını ve solunu iyice kontrol etti. Kalbini çıkarmaya cesaret etmişti ama henüz kimseye gösteremezdi, hazır değildi. Çevresin de kimsenin olmadığına emin olunca hızlı adımlarla kalbini silecek bir bez aradı. Yine yıllar önce gizlediği bir bezle silmeye başladı. Oldukça kırılgan olan kalbini yavaşça siliyordu. İşte o sırada arkasında onu izleyen bir çift gözü hissetti. Eli ayağı birbirine dolaştı kalbini nereye saklayacağını bulamadı. Arkasında onu izleyen gözlere bu çabası sevimli ve komik gelmişti onun önüne geçti ve ellerini uzattı. Bu eller karşında şaşkına dönmüştü önce anlamsız olarak baktı elinde ki bezi uzattı. Ona güven dolu gülümseyen yeşil gözlere baktı. Ellerini hâla çekmemişti. Zaten istediği kadar parlatamadığı kalbini de o ellere uzattı. Yeşil gözlü elindeki kalbi sıkıca tuttu kalbin sahibi hafif bir sızı hissetti. Uzun zaman sonra ilk kez bir şey hissetti hem de göğüs kafesinin boş tarafında. Bu his onu korkuttu. Derin derin soluk aldı. Kalbin her parlaklığı korkunun yerine aşk doldurdu. Yeşil gözlü kalbin son haline baktı. Kalbin parlaklığı onu gülümsetti dikkatlice  kalbi ait olan yerine,sahibinin göğsünün sol tarafına yerleştirdi. Kalbini ilk kez bu parlak ve canlı olarak hissediyordu. Ellerini kalbine götürdü attığını hissetti. Yüzünde yayılan gülümseme karşısında ki gözlerle buluştu. Nereden bilecekti kalbini ısıtacak yegâne kişinin karşında durduğunu.



S.Ş